top of page

Eskimeyecek Öyküye Eskimiş Sözcükler

  • Writer: Sarnav
    Sarnav
  • Nov 10
  • 2 min read

Bugün özelinde bir yazı kaleme almak istedim. Birkaç gün önce konu hakkında düşünürken aklıma “İstiklal Marşı” geldi. İçimden tüm kıtalarını sindire sindire söylerken günümüzde nasıl bir şekilde alırdı acaba diye düşündüm. Malum, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe” eseri canlılığını (maalesef) koruyor. Andımız ve marşımız da bizler gibileri tarafından biliniyor, seviliyor ve hâlâ gür sesle, hislerle söyleniyor. Bir marş ya da nutuk yazma derdim yoktu elbette ama acaba bu eserlerin yazıldığı dönemlerden bugüne o hislerle zamanda yolculuk eden bir genç olsaydım, mevcut durumu görseydim ve tıpkı Atamız gibi bugünümüze seslenebilseydim kendimce neler söylerdim diye düşündüm. Hâliyle dönemin eski kelimelerini kullanmaya çalıştım. Şiirin adını da “Eskimeyecek Öyküye Eskimiş Sözcükler” koydum. Kafiye olarak da marşımızı esas aldım.


ree

Mustafa Kemal Atatürk’ün bilinen en eski fotoğrafının renklendirilmiş hâli. Mekteb-i Harbiye (Harp Okulu) 2. sınıf öğrencisi. 1900–1901 Abdullah Freres — Kaynak / Renksiz hâli kaynak / Sınıf arkadaşlarıyla - Kaynak


Sözler Ata’dan yadigâr, tabirimse amiyane

Sürçülisan affola, vaziyetim pek âcizane

El aldım birkaç dörtlük, yazıyorum naçizane

Anlaşılsın istemem buyuruşum hakimane


Delalet edemem, sunamam Türk’e merhem

Paylaşacaklarım hâlbuki bize mahsus, mahrem

Mahşeri toplayın olalım şimdi hemdem

Hususumuz makber çalınırsa alem


Mayhoş mey altında edilmişiz sarhoş

Vakti zamanında gönderdiğimiz eli boş

Düşmanlarımız sardı, sokaklar başıboş

Türk, aç gözünü, hemen aydınlığa koş


Serpuşu kaybeden neferin sonu mahpus

Savaşlar değil miydi Türk’e şebiarus

Herkes suspus! Kalan bir tek namus

Onu da kaybetmek en büyük kâbus


Kes şu saçmalığı! Haremlik selamlığı

Ne ara unutur oldunuz iyiliği sağlığı

Komşunla bir gönül bağı, peki ya açlığı

Söyle, Türk’ün sonu mudur imamkayığı


Ne olmuş bu millete? Unutmuş intikamı

Aramıyor mu kimse çıkış yolu yordamı

Ufunet sızmış her yere, çürütüyor sağlamı

Uyansana Türk! Daldığın yoksa hülya mı


Velhasılıkelam, mesele içimizde, ukde

Bunca sebep varken artık bizde uhde

Küçüğü koru, büyüğü say, andımız umde

Türk asla etmez elin önünde secde


İşte zulüm çevrende, olamazsın bihaber

Ezilince vatandaş, eş, dost beraber

Senin gibileri çok var, Türk olana selam ver

Birlikten kuvvet doğar, böyle olunur muzaffer


Türk milleti çalışkandır; eşsiz meziyet, inayet

Diğerkâmlık ulusu yücelten en mühim fazilet

Kanma meşum cahile; düşmanlar şirret, melanet

Tükürükler saçarken aramaz aynada hiç iffet


Türk evladı olmalı her ahvalde cevval

Bekleme yirmi dokuzu, evvelinde şevk al

Gençlik uyanmalı hem de şu an, derhâl

Bilmez misin milyon fert derdinle hemhâl


Mühim değil, arama sakın ahmakta ahlak

Durma! Yakışmaz Türk’e gafil avlanmak

Gelenleri kucakla, gelmeyenleri bırak

Yoktur herkeste yurt namına sadakat ve mihrak


Türk’ün gücü yekvücut! Bozulmasın vahdet

Görse bile sinen hiç umulmayan savlet

Yazık olsun şayet savunamazsak gayret

Yarınki nesle vatan bırakamadığını farz et


Uyarmadı mı Ata? Tutulmuyor mu nutkun

Sindiremiyorsan dur, evvela bir yutkun

Titre ve özüne dön! Ölümsüz Türk budun

Her şeye rağmen onu tüm gücünle savun

Herkese rağmen onu tüm benliğinle savun



Gönlümüzdeki asi ruhu diri tutmamız, çevremizdeki çürükleri temizlememiz ve Türklük bilincimizi, ilkemizi yeniden baş tacı etmemiz ümidiyle.

Comments


Let Me Know What You Think

Thanks for submitting!

© 2023 by Sarnav. Powered and secured by Wix

bottom of page