top of page

Sosyal Medya Haber Akışı Hakkında

  • Writer: Sarnav
    Sarnav
  • Sep 16
  • 5 min read

Hepimiz sosyal medyanın vakit alan yapısından şikayetçi olsak da ondan bir türlü kopamıyoruz. Türlü nedenlerimiz olsa da, bu dijital yapının bize dayatmaları da mevcut. Merakımı gidermek için üç farklı hesabım üstünden hızlı bir inceleme yapıp basit yorumlamalar getirdim.


Uzun tutmak istemediğim yazımda neler yaptığımı, sonuçları ve gözle görülür çıktıları konuşalım istiyorum. Sonucunda size, sosyal medyadan çıkın veya dahil olun gibi baştan savma ve kimine göre saçma tavsiyeler vermeyeceğim. Sadece, önceden fark ettiğim ancak bu şekilde görsele döküp gözlemlemediğim bir konuyu ele almakla yetineceğim.



Üç adet Instagram hesabım var, hepsinin kullanım biçimi farklı.


İlki, kişisel hesabım. Yazarken merak edip baktım Aralık 2014 tarihinde açmışım, arkadaş zoruyla açtığımı dün gibi hatırlıyorum oysaki. Net sayılara gerek yok ama takip ettiğim tekil kişi sayısının (bu hesap gibi kullanıcı hesapları) takip ettiğim sayfalara (diğer bütün hesaplar) oranı kabaca %10’u buluyor. Yani 1100 kişi takip ediyorsam, 100’ü kişisel kalan 1000’i ise diğer işletme/profesyonel hesaplar.


İkincisi kişisel ve etkinlik yazılarımı paylaştığım, az kişiyi takip edip az kişi tarafından takip edildiğim sayfam. Bunun kişi/sayfa oranı ise %95 civarında. Yani takip ettiklerimin büyük yüzdeliği bu defa tekil hesaplar üstüne yoğunlaşmış.


Sonuncusu ise işletme/profesyonel hesap olarak geçen bir tanesi. Hesap türünün önemi var mı bilmiyorum ama algoritmalardan anlayan arkadaşlar için belki anlam ifade eder diye ekliyorum. Bunun kişi/sayfa takip oranı ise neredeyse yüzde 50 diyebileceğimiz bir noktada.


Böylece iki zıt taraf ve bir de dengede bulunan üç adet örnek ile algoritmanın işleyişi hakkında sizi bilgilendireyim. Göstereceğim tablolardaki sonuçların bireysel ve diğer tür hesaplarla alakalı olduğunu belirtsem de, tek etmenin bu olmayabileceğini hatırlatmak isterim. Yani yorumlarımda bir kesinlik belirtmekten kaçınmaya ve varsayım üstünden incelemeye çalışacağım. Böylece (yeterli algoritma bilgisine sahip olmadığımdan) sadece mantığımla yapacağım değerlendirmeleri siz de kendinizce değerlendirmeyi unutmayınız. Yanlışlarım ve eksiklerim varsa bilgilendirebilirsiniz. Böylece çıkarımlarımız daha sağlıklı olur.


ree

Photo by Brett Jordan on Unsplash


Yazıya giriş yaparken söylediğim gibi, sosyal medya platformlarından kopamamamızın ardında sadece pinekleme ve vakit geçirme hissi yatmıyor. Aynı zamanda insan psikolojisini detaylı analiz edip kullanıcılarını istediği yola tekrar sokabilen, bizi sandığımızdan iyi tanıyan bir yapı ve onun geliştiricileri bulunmakta. Bunu hepimiz biliyoruz.


Böylece ben de bunu biraz daha net bir şekilde görüntüleyebileceğimi umarak ana sayfamda her hesabım için yüzer adet kaydırma yaptığım bir gezintiye çıktım ancak bu defa tek tek not aldım. Dört başlık altında sayım yaptım:


  • Takip ettiğim arkadaşlarım yani kişiye ait, bireysel hesaplar

  • Takip ettiğim (kategori fark etmeksizin) sayfalar

  • Sponsorlu olduğu belirtilen ve yine muhtemelen kişiye özel olarak gösterilen reklamlar

  • Takip etmediğim ancak muhtemelen algoritmanın takip ve beğenilerimden ötürü ilgimi çekeceğini varsaydığı, ana sayfamı işgal eden diğer sayfalar


Büyükçe görüntülenebilmesi için her 25 kaydırmayı dört parçaya böldüğüm işaretlemelerimde aşağıdaki sonuçları gördüm:


ree

Kişisel hesabım: Takip Edilen Kişi/Sayfa Oranı ~10%


Evet şaşırtıcı bir gözlemle başlıyoruz: Hiçbir arkadaşımın (yeşil) gönderisi önüme düşmedi. İşin garip yanı yakın zamanda paylaşım yapanlar var mı diye birkaç tanesine tek tek baktığımda olduğunu gördüm. Yani evet, haber akışımda yer almadılar. Yüzde 10 gibi çok düşük bir sayı için normal olduğu düşünülebilir ancak hiç görüntülememek de garip. Sonuçta 10-20 kişiden bahsetmiyoruz. Hatta komik olan şu ki, muhtemelen bunu yapmasaydım farkında bile olmazdım. Buradaki sonucu, kişisel hesaplardan yapılan paylaşım sıklığının diğer hesaplara nazaran az olmasının verdiği düşük önceliğe yoruyorum.


Görüldüğü üzere başlangıçta bazı sayfa tavsiyeleri (turuncu) var. Ancak sonrasında kayboluyor. Onlarla herhangi bir etkileşime girmediğim için mi böyle oluyor diye düşündüm. Halbuki gün içerisinde herhangi bir sosyal medya gezintimde, ne bu tavsiyeleri fark ediyorum ne de ne zaman ortadan kaybolduklarını. Bunu, ilk bahsettiğim kadar ilginç buldum açıkçası.


Bu gözlem ve not girişimimden evvel, Instagram’ın ana sayfadaki akışında her üç-dört gönderiden sonra reklam göstermeye başladığını epey uzun zaman önce fark etmiştim ve arkadaşıma bahsederek sızlanmakla yetinmiştim. Zaten daha fazla ne yapabilirim ki, öyle değil mi? Sonra da herkes gibi ben de alıştım demek.


Ancak göreceğiniz üzere, gayet nizami sayılabilecek şekilde karşıma çıkmaktalar. Ele aldığım diğer iki konu başlığını es geçtikten sonra, sayfalar (sarı) ve reklamlar (mavi) birbiriyle neredeyse uyumlular. Kelimenin tam anlamıyla, baktığım dört gönderiden birinin reklam oluşunun ne kadar korkunç olduğunu ise çok sonra fark edebildim. Her gün, ne kadar kaydırdığımızı bile bilmediğimiz sosyal medya hesaplarımızda bilinçaltımıza her biri işlenmeye devam ediyor. Biliyorduk elbette ancak gözler önüne serilince sizlere de farklı hissettirmiş olabilir.


ree

İkinci hesabım: Takip Edilen Kişi/Sayfa Oranı ~95%


Şimdi ise ipin diğer ucundayız. Daha çok bireysel hesapları takip ettiğim hesabım. Yukarıdaki reklam şablonu devam ederken bu defa arkadaşlarımın gönderilerini görüyorum. Bu gayet anlaşılır. Yine de hemencecik bitiyor, bunu da güncel paylaşımların azlığına verelim. Ancak reklamlar yine bildiğini okumaya devam ediyor. Hesabımızın ne içerdiğine bakmadan yapıyor bunu. Öyle ki, utanmadan art arda verdiği bile olmuş. Instagram plus diye bir şey çıkarıp reklamsız deneyim sunmazlar umarım. Neyse, akıllarına fikir sokmayalım durduk yere.


Takip ettiğim sayfa sayısı çok az olduğundan önüme düşmüyorlar. Bu da kabulümüz. Fakat buradaki eksikliği hemen görmüş platformun algoritması. “Ne demek sayfa takip etmiyorsun, al sana takip edebileceklerin!” diyerek tavsiyeleri doldurmuş. Resmen bol ürünü olan bir manava gelmişim de, elime alıp kontrol ettiğim ve kokladığım birkaç meyve sebzeden sonra (yani takip etmeden yaptığım beğenilerin bilgisi diyebiliriz buna) bana diğer mallarını gösteriyor. “Bunu beğenenler bunu da beğendi, yedi, tavsiye etti,” dercesine beni sıkıştırıyor. Zira sosyal bir platformda yalnız kalmak günahtır. İlla takip edip edileceğiz. Kaldı ki günümüz, takipçi sayısının bolluğuyla ölçülen saygınlık çerçevesinde şekil alıyor. Almıyor mu?


İlgimi çeken bir nokta olarak, ilk örnekteki sayfa görüntüleme sayısı (sarı) ile buradaki sayfa tavsiyelerinin görüntülenme sayısının (turuncu) yüzdeliklerinin aynı oluşu. Zaten reklamlar da hemen hemen aynı. Acaba bunun nedeni, her kullanıcıya gösterilmesi algoritma tarafında şart koşulan belli bir yüzdelik limitin bulunması mı yoksa iki ayrı uçtaki hesaplarımın yansımasından ötürü ortaya çıkan benzer yapısı mı? O halde bunu son örnekle anlamaya çalışalım.


ree

İşletme hesabım: Takip Edilen Kişi/Sayfa Oranı ~50%


“Arkadaşlar, biraz gönderi paylaşın ama! Olmuyor böyle!” demek istiyorum ancak bir kişinin görüntülenmiş olmaması gerekiyordu. Yine, güncel paylaşımları olanları bulabildim. Fakat sadece biriyle karşılaştıysam burada normalin dışında bir durum bulunmakta gibi görünüyor.


Reklamların istikrarı yine bildiğimiz gibi. Kendini çok fazla belli etmeden ancak akışımıza uyarak hareket ediyor, bir yılan gibi. Sinsi ve de soğukkanlı. Sadece anlık bir şekilde görüp içgüdüsel olarak yukarıya fırlatmamız bile ona katkı sağlıyor olmalı. Karşılaştık bir kere, simasını unutmayız. Kaldı ki aynı reklamın kaç defa veya hangi aralıklarla çıktığını incelemedim bile. O apayrı bir konu.


Reklamın yüzdeliği yine aynı iken bu defa diğer yüzdelikler ayrışmaya gidiyor. Zaten takibi içerisinde olduğum birtakım hesaplar olduğundan önceliği bunlara veriyor belki de. “Önce elindekilere bak, bitir, sonra beğenilerine göre ben sana başkalarını da gösteririm,” diyor olmalı, ne kadar anlayışlı. Sonlara doğru çok fazla tavsiyede bulunmaması gözümden kaçmadı. Önerdiklerine hiç bakmadan geçtiğim için sinirlenmiş olmalı. Dur, yapma, lütfen daha fazla reklam verme!


Sayfa yüzdeliği de her zaman olduğu gibi yüzde 50’nin üstünde kalmış. Zaten onları da göstermese ne yapacak ki, sadece reklam mı gösterecek? Sakın.



Kişisel hesapların sürekli olarak paylaşım yapmamasından ötürü seyrek görüntülenmesi, galiba normal kabul edilebilir. Takibe aldıklarımızın akışımızda öncelikli olarak yer alması da öyle. Öte yandan reklam ise kaçınılmaz bir parametre adeta. Anlıyoruz ki, hesabımızın takipçi sayısının, onu hangi tarihte kullanıma açtığımızın veya aklımıza gelebilecek birçok diğer ölçütün hiçbir önemi yok. Kim olursak olalım o reklamları görüyoruz. Belki de gerçekten ortalama olarak her dört gönderiden biri etkileşimlerimize göre yönlendiren sponsorlu bir içerik. Yoğun ve yorucu gerçekten.


Bir gün, çevremde gördüğüm her reklam, logo, slogan ile ilgili bir içerik daha yapıp nasıl bir bataklığın içinde olduğumuzu hatırlatmak istiyorum. Hem kendime hem sizlere. Neyse, gideyim de doğayla baş başa kalan insanların rahatlıklarına bakıp iç çekeyim. Şarjım olursa haftaya görüşürüz.

Comments


Let Me Know What You Think

Thanks for submitting!

© 2023 by Sarnav. Powered and secured by Wix

bottom of page